Gün geçmiyor ki annem yeni bir şey öğrenmesin ve hayatımızda bir değişiklik daha olmasın… Bu sefer konu önemli: Güneşten korunmak için sürdüğümüz faktörlü koruyucu kremler. Okumak, araştırmak tabii ki çok güzel. Ama bilgilerin bu kadar sıklıkla değiştiği bir dünyada sürekli güncel olmaya çalışmak bazen moral bozucu ya da kafa karıştırıcı olabiliyor.
Örneğin 2,5 sene önce benim için alınan bakım ürünleri hep Mustela idi. Bu 2,5 senelik süreçte hem organik hem de dermokozmetik ürünler ön plana çıktı. Hele bir de EWG hayatımıza girdikten sonra iyice şapşal olduk çünkü yıllardır en iyisi diye tonla para verip aldığımız ürünlerin meğer en zararlıları olduğunu öğrendik. Uzun bir süre önce atopik ciltli olduğum için Bioderma ürünlerini kullanmaya başlamıştım. Şampuan olarak da Organicare kullanıyordum. Pişik sorunu pek fazla yaşamasam da popomda kızarıklık olduğunda Desitin kullanmıştım, şimdi olsa Earth Mama Angel Baby Bottom Balm tercih ederdim. Türkiye’de her yerde karşımıza çıkmayan Trukid, Nature’s Baby Organics, California Baby gibi markaları ister, arar bulur, olmadı yurt dışından getirtirdim.
Güneşten korunma hakkında bilmediğimiz bir şey daha öğrendik, o da 6 aydan küçük bebeklere faktörlü krem sürülmemesi gerektiği. Pamuk gibi beyaz olduğumdan her gün olmasa da denize/havuza gittiğimizde ve 5,5 aylıkken tatile çıktığımızda faktörlü krem kullanmıştım. Mustela‘nın %100 organik ve mineral koruma sağladığını iddia ettiği ürününü tercih etmiştik. Umarım doğru yapmışızdır. Bu arada 50 faktörün gereksiz fazla olduğuna, 30’un da gayet güzel koruma sağladığına dair görüşler de ortaya çıktı.
Faktörlü kremlerde sadece bebeklerin değil, herkesin dikkat etmesi gereken konular var; kremin kimyasal değil, fiziksel koruma sağlaması + paraben, paba ve A vitamini içermemesi + zinc oxyde ve titanium dioxyde içermesi + geniş spektrumlu (broad spectrum) koruma sağlaması (UVA&UVB)
Piyasada bulunan kremlerin çoğu (ne kadar para vermiş olursanız olun) kimyasal koruma sağlıyor. Bu kremlerin içerdikleri kimyasallar cilt tarafından emilince güneşe karşı koruma oluşturuyor. Güneşe maruz kalınca zararlı hale geldiklerinden cilt tarafından emilen her kimyasal aynı zamanda zehir olarak vücuda girmiş oluyor. Ayrıca bu kremlerin içinde sonu “paraben” ile biten koruyucular var. Bunlar ürünlerin raf ömrünü uzatmak için kullanılıyor. İnsan vücuduna girdiğinde ise kanser riskini artırdığına, kız çocuklarında erken ergenliğine neden olduğuna dair iddialar var.
Fiziksel koruma sağlayan kremler ise yukarıda bahsettiğim Mustela‘nın ürünü gibi mineral içerikli olanlar. Cilt bunu emmiyor. Sürünce Casper gibi oluyorsunuz. Cilt üzerinde bembeyaz bir tabaka kalıyor, bu tabaka sayesinde güneş ışınları geri yansıyor. Sürmesi, dağıtması zor. Ama sağlıklı olan da bunlar.
Peki ama ne yapacağız?
– Organik ürünleri kullanmaya, bu markaları araştırıp bulmaya dikkat edeceğiz. Güneş kremi konusunda ise Casper olmayı göze alıp mineralli olanları tercih edeceğiz. (Okuyup öğrenmeye devam edeceğiz. Mineralli olanların da zararlı kabul edileceği bir gün elbet gelecek.)
– Ürünlerin etiketlerini okuma alışkanlığı edineceğiz. Özellikle methylparaben, butylparaben, ethylparaben, propylparaben vb. içerenleri kesinlikle almayacağız.
– 11-16 saatleri arasında güneşe çıkmayacağız. Gölgede oturmak, şapka ve t-shirt giymek gibi seçenekleri de değerlendireceğiz.
Hangi güneş kremlerini kullanabiliriz?
Sadece güneş kremleri için değil, tüm kozmetikler için baş vurabileceğimiz bir kaynak var: EWG. (Aslına bakarsanız Environmental Working Group kozmetik yanında sağlıklı beslenme ve giyim gibi konularda da danışabileceğimiz bir kaynak.) EWG’nin database’inde çoğunluğu Amerika’da bulunan birçok marka ve bunların içerikleri sayesinde edindikleri skorlar var. Skor ne kadar düşükse ürün o kadar zararsız. Arada rapor da yayınlıyorlar. Tıpkı güneş kremleri konusunda olduğu gibi: http://breakingnews.ewg.org/2011sunscreen/best-sunscreens/best-beach-sport-sunscreens/
Bu raporu inceleyip sizin için en uygun kremi bulabilirsiniz. Söylediğim gibi markaların bir kısmı Türkiye’de yok. Yurt dışından getirme yoluna gitmek gerekiyor. Bir kısmı İstanbul’da “seçkin” eczanelerde satılıyor, bir kısmı alışveriş klüplerinin kampanyalarında yer alıyor. Ne yapıp edip bir şekilde bulacağız işte.
Biz hangisinde karar kıldık?
California Baby No Frangrance SPF 30+ Sunscreen Lotion ya da Trukid Sunny Days SPF 30+.
Faydalı linkler:
http://www.babycenter.com/2_how-to-put-sunscreen-on-a-baby_10331028.bc
http://www.yesilist.com/hangi-gunes-kremini-kullanmali–cms
Herkese iyi tatiller, bol güneşler! 🙂
Merhaba ben Zigavus’un baby güneş kremini aldım. 50 faktör. Bebeğime her şeyin en iyisini almaya çalışıyorum çok memnunuz bir sorun yaratmadı 🙂
İlk defa duydum bu markayı. Trukid’e çok alıştık ama bunu da bir inceleyelim. Öneri için teşekkürler.. 🙂
Amerikanın önde gelen markalarından Earth Mama & Angel Baby organic bakım ürünleri markasının Türkiye Online distribütörlüğünü unnado.com olarak almış bulunuyoruz. Yazınızı googleda araştırma yaparken farkettim ve bilgi vermek istedim. Saygılarımla.
Harika bir haber, teşekkürler! 🙂
Hanımlar geçen yaz kızımla kullandığım trukid unnadoda kampanyada haber vereyim dedim.herkeze mutlu ,sağlıklı bir yaz tatili diliyorum
Trukid Gunes kremini nurturiada satilacagini belirtmişler bence unnado yakında kampanya yapar.beklemek en mantiklisi bence.
Unnado’da kampanya bugün başladı. Gecen sene 16,5 TL’ye aldığım ürün bu sene 35,90!! Fiyat avantajı pek kalmamış ama yine de alacağız, ne yapalım 🙂
Trukid kampanyası tam zamanında oldu en azından kafamdan sildim,birtek stick alsammi halen emin değilim ama kullanışlı sanki gündelik kullanım için.
California Baby hiç kullanmadım ama Trukid bence en mantiklisi ,birde raw elements diye bir marka var ama sanılırım henüz satılmıyor Ama Trukid temsilcisi firma Mayıs ayında satışa sunulacağını belirtmiş ilgilenenler için http://www.yukselisgrup.com
Kanyon’daki eczaneye sormuştum ve ürünlerin tek tük kaldıklarını görmüştüm. Bu tür iceriginde koruyucu madde bulunmayan ürünlerde elde kalmış izlenimi verenleri almamakta fayda var. Amerika’ya giden arkadaslarıma sipariş verdim, bakalım hangisini bulup getirecekler?? Raw Elements’i ilk kez duydum. Amerikan markası mı?